9 Şubat 2012 Perşembe

KURBAĞA PRENS, MARC DARCY Mİ?

Eyyy…Doğmamış Çocuk; Eyyy… Olmamış Sevgili….

Benim bu satırları yazdığımdan haberin olmasını bırak, yazdığım şeylerin aklının ucundan geçmesi bile mümkün değil…
Çok acaip ama ben seni yaklaşık 13 yıldır seviyorum…Kendimin bile haberi yok J

Yanımda Manitamla seni gördüğümde bile, manitam haricinde ( ki çok aşıktım o sıralar)…öpmek isteyeceğim tek kişi dediğim adam!

Resmini gördüğümde gülümsediğim ve bende sevebilme – sevilebilme ümidi doğuran adam…

Yıllar sonra bir gün Metroda gördüm seni, ki aynı durakta ironik bir şekilde eski manitanın defterini kapamıştım…

Ve bir kez daha, seni görebilme ihtimali bile beni mutlu etti…

Ama sanki roller değişti…kendimi hedefine doğru sinsice yaklaşan bir köpekbalığına J seni de olan bitenden habersiz sörfçüye benzetiyorum…Sen bir kahve içelim dediğinde niyetin gerçekten bir kahve içmek… oysa benimki yıllardır içimde kalan virgule noktaya çevirebilmek :)

Ama teşekkürler… benim de insani duygularım olabileceğini hatırlattığın için;
Ama teşekkürler… bende oyunu doğru oynayabilmek için çabalamak hissiyatı yarattığın için…
Ama teşekkürler… tam kendime güvenmeye çalışırken tüm dominoyu yıkmaktan deli gibi korksamda, ACABA? dedirttiğin için…

Boyu boyuma, huyu huyuma… arızaları arızalarıma benzeyen, ayakkabılarını da sevdiğim J adam
Belki seni öpsem Marc Darcy ye dönüşmeyecek ve kurbağa kalmaya devam edeceksin ama
Sanırım kurbağa seni bile sevmeye hazırım…sanırım, bendeki sen gerçek mi onu görmek istiyorum
Sanırım, şaşılası bir durum ama başkaca da söyleyecek sözüm yok :)))
Gel istiyorum, kal istiyorum, BİZi bizim için kullanmak istiyorum o kadar…


1 yorum: