8 Eylül 2011 Perşembe

İlişkide Etik Kurallar :)

Cok Sevgili Erkek Arkadas müessesi… Sizlerden bir ricam olacak! Lütfen girdiğimiz 2 li ilişkileri etik kurallar çerçevesinde oynayalım. Etik kurallar derken karşımızdakini ‘ Kız Arkadas’ dan önce ‘ İnsan’ olarak değerlendirmekle başlayabiliriz mesela...  ( Kadınlar için de aynı şeyler geçerli tabii ki ama bu konuda yanlı  beyan vermem çok da anlaşılmaz olmasa gerek J ) Peki nedir bu oyundaki kusurlu hareketler, bakalım ve görelim:
1-Davranıs: İlişkinin başlangıcında, her iki tarafında birbirine ilk görüşte aşık olmasını beklemiyoruz zaten...olursa ne ala ama olmadıysa da öyleymiş gibi davranmak, dakika 1 de klişe hareketlere girmek çok yanlış… Sadece yatak odasına giden yol kısalsın diye yapılıyor ise bu hareketler daha da yanlış… bunun iddaa da şike yapmaktan ne farkı var ki??  Unutmayalım ki, en basitinden ‘ Seni Seviyorum’ demek bile mühim birşeydir… Gerçekten sevdiğimizi düşünmediğimiz bir insan için bu kelimeleri kullanıp daha büyük beklentiler, umutlar yaratmak ayıp yaaaa…Boş gözlerle söylenen SS yerine daha ağdasız, basit ve kişiye özel komplimanlar her iki tarafda açık kartlar ile oynuyorsa makbuldür. Peki ya bu safhalar geçtikten sonra? İlişkinin gelişme sürecinde de ağız alışkanlığı ile söylenilmeye devam edilen ve malesef artık içeri anlamını yitirmiş olan sözcükler ve davranışlar silsilesi var... Ki bu noktaya gelindiğinde sııırf karşı taraf alınmasın-gücenmesin diye, ilişkinin kalitesini ve süresini azaltıcı bu hareketlerden kaçınmak lazım kanaatindeyim... Kızlar, bu noktada size de lafım var... örneğin adam sizi her aksam KARSIya bırakıyorsa da O aksam siz yarın sabahtan önemli bir toplantısı oldugunu biliyorsanız bırakınız bu aksam sizi eve  O bırakmasın...Ve erkekleri.. a haaaa onu eve bırakmazsam şimdi yarın kesin arıza çıkarır o yüzden hiç bu polemiklere girmeyeyim durumunda bırakmayınız J İlişkinin sonuç bölümünde de başladığımız noktaya dönmek... ilişkinin süresinden bağımsiz olarak, karşımızdakinin Kadın/ Erkek değil insan oldugunu hatırlamak ve hoş bir seda bırakarak gitmek esas olsa, e bi de üstüne hayat bayram olsa, ne güzel olma mı???


2- Hediye: Birbirimize özel günlerde ya da sıradan günlerde alınan hediyelere dikkat etmeliyiz… Dediğim gibi Büyük Aşk yaşamak şart değil ama Büyük Aşk yaşıyormuşcasına alınan hediyeler de içinde Yalan olduğu için hatalı… Neden ayağımı yerden kesmeyen (ki kesse bile)  bir erkeğe 1. ayımızda/ birlikteliğimizin 2. ayına denk gelen doğumgününde Rolex saat alayım ki? Ya da bana neden erkek arkadasım 1. ayımızda/ birlikteliğimizin 2. ayına denk gelen doğumgünümde pırlanta bir kolye alsın ki?  Verdiğim ürünler tabii ki abartılı ama kasıt hem pahalılık hem de ürünlerin dayanlıklılığı… Bakınız klasik bir saatin ya da klasik bir kolyenin ömrü minimum 3-5 sene ve ben daha 3-5 aydır birlikte olduğum ve ne kadar süreceği malum olmayan ( hiçbir zaman garanti yok eveeet ama…)bir manita için, her ne kadar iyi niyetler besliyor olsam da karşımdakine ve bu  ilişkiye karşı, neden bu kadar para ve anlam heba edeyim??? Öte taraftan bu hediyeler hata çünkü aynı zamanda çıtayı yükseltiyorlar… 1. ayda rolex aldığım sevgiliye 1. yılda ne alacağım, Jeep mi??? Oh nooo…. İlişki bitesiye kredı kartı borcundan aranıyor olacağım korkarım ya da manitaya hediye yaptım diye aylarca aç mı kalacağım :S
Hediyeler konusunda ikinci bir kalem de yine çok mantıklı bulmadığım gündelik hediyeler… Nasıl 1 aydır birlikte oldugumuz birine aşırı anlam yüklü hediyeler alınmaması gerektiğini savunuyorsam çoook uzun zamandır birlikte olan ve birbirine alınacak sürpriz hediye kotasını dolduran ilişki sınırına gelinmediği sürece ama ortada düzeyli bir ilişki söz konusu ise, kot-t-shirt gibi hediyelerin yerine biraz daha yaratıcılık ve karşı taraftakinin özel zevkleri gözetilerek... para kadar kafa patlatılarak da güzel birşeyler çıkarılabilir sanki ha???





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder